STAJ-2 / Havelsan Teknoloji Radar

Bu yazı okunurken Sagopa Kajmer – Oldu Olanlar şarkısı dinlenilmesi tavsiye edilmektedir.

Çoğu bölümde olduğu gibi bizim bölümde de okul vakti dışında yapmak zorunda olduğumuz zorunlu yaz stajımızı geçen sene bir ay kadarını Ankara Esenboğa DHMİ’de yaptıktan sonra bu sene de HTR’de yaparak okul hayatımı noktalandırmış oldum. İmkânsız gözüyle baktığım stajım için olumlu sonuç geldiğinde ne kadar mutlu olduğumu, havalara uçtuğumu, zıpladığımı, koştuğumu, ağzım bir karış havalarda gezdiğimi hiç anlatmama gerek yok zaten.

Dört gözle stajı beklerken zaman o kadar acımasız ki bir de bakmışım koskoca yazı devirmişiz, stajı bitirmişiz ve ben size bunları anlatmaya başlamışım. Stajda beklentiler genelde düşük olur, stajyere iş yaptırmazlar mantığının tamamen dışında, oldukça verimli ve keyifli bir staj dönemi geçirdim. Gerek iş adabı konusunda gerek teknik anlamda gerek çalışma hayatı konusunda tamamen kafamda planı oturttuğum bir iş yeriydi. Tahmin edersiniz gizlilik derecesinin ne ehemmiyette olduğunu. Başladığım ilk günden itibaren vurgulanan konulardan biri buydu. Telefonu yeri geldiğinde çıkarmaya korktuğum zamanlar oldu. Fotoğraf filan hak getire zaten. Ki bunun yanında size o kadar çok isterdim ki yaptığımız işleri anlatmayı ama bir iki üç tıp.

 Staja dair benim için aklımda kalanlara yer vermek istiyorum. Staj yerinde yaş ortalamasının yaklaşık olarak 30 civarı olmasının hatta benim birlikte çalıştığım mühendislerin benden maksimum üç dört yaş büyük olmasının faydasını fazlasıyla gördüm. İletişimimizi oldukça iyi ve dinamik tuttu. Benim açımdan bir yerde sıkıntılıydı tabi, çekingenlik ve iş yerinin getirmiş olduğu ciddiyetten kaynaklı yeri geldi bey/hanım, abi/abla oldu; yeri geldi siz, sen oldu; yeri geldi isimleriyle hitap ettiğim oldu ama iyi ki o ortamı görmüşüm, ne yapıp ne yapamayacağıma o insanlarla birlikte karar vermişim.

Bu arada yazımın şarkısını Sagopa Kajmer/Oldu Olanlar seçmemin nedenlerinden de bahsetmek istiyorum. Stajda çalışırken hiç beklemediğimiz bir anda klasik müzik ile çalan bir telefon sesi duyduğumuzda, su içmek için yerimizden kalktığımızda veya bir şeylerle uğraşırken derinden gelen o müzik sesine kulak verdiğimizde Sagopa Kajmer –  Oldu Olanlar, Sagopa Kajmer – İstisnalar Kaideyi Bozmaz, Zerrin Özer, türkülerden seçmeler gibi değişik repertuarlarda fakat tam da benim müzik zevkime hitap eden melodileri duyabiliyorduk. Beni tanıyanlar çok iyi bilir rap de çok severim, senfonilere gitmeye bayılırım, 90’lar dinlemek onlarla birlikte neşelenmek veya arabik şarkılarla keyiflenmek beni anlatan şeyler aslında. Bundan ötürüdür ki o derinden gelen müziklerin sahibi sevgili Armağan Abiyi hem müziklerinden ötürü hem de bir o kadar kendine has tavırlarıyla asla unutmayacağım. Derinden gelen o dinletilerde aklımda kalan Sagopa Kajmer/Oldu Olanlardı. İyiki tanımışım sizi Armağan Bey/ Seni Armağan Abi 😀  

Daha sonrasında her sabah merhaba nasılsınız Ozan Bey ile başlayan staj mesaimin karakterinden de bahsetmek istiyorum. Belki de ilk günden itibaren beni çok sıcak karşılayan tüm samimiyetiyle tecrübelerini bildiklerini aktaran insanlardan biri olan Ozan abiyi de buraya not düşmek istiyorum. Bir dilim elma & küçük bir parça çubuk tarçın & limon çayı, filtre kahve ve en unutulmaz olan ve hatta Sakıp Sabancı’ya ait olan “Her şeyin bir şeyini bir şeyin her şeyini bilin.” nasihatleri ile hep akılda kalacaksın Ozan Bey/ Ozan Abi 😀

Bunun yanında o neşeli tavırlarıyla heyecanlı hareketli yapısıyla Belma Hanım..

Veeee.. Benim için muhteşem üçlü olan Mesut Bey, Ramazan Bey, Eren Bey.. Aydın’dan Erzurum’a Trabzon’a mükemmel bir kültür karışımı olan bu insanlarla kendimi o kadar rahat, iyi hatta tıpkı Eskişehir’deymiş gibi hissettim ki. Eskişehir’de samimi olduğum arkadaş grubumun bir kopyasıydılar adeta. Beni birçok konuda rahatlattılar, iş konusunda çok yardımcı oldular sorduğum her soruyu yanıtsız bırakmadan büyük bir sabırla ve sakinlikle yanıtladılar, onlar da beni kendilerinden gibi görüp içlerine aldılar.. Bir kısırı yapıp getiremedim ama iyi ki tanımışım.. Şimdilik bu kadar anlattığım muhteşem üçlü için belki de ileriki yazılarımda karşılaşabiliriz, o kısırı yediğimiz günleri görebiliriz: D

Bunun yanında Stajyer arkadaşlarımdan Servet. Stajımın son gününe kadar aynı birimde olup güzel şeyler paylaştık. Çok güldük, geride iyi anılar bıraktık.

Ve özellikle emeğine bilgisine kendisine sonsuz saygı duyduğum Zafer Abi. Askeriyede yıllarca çalıştıktan sonra kariyer hayatına orada devam eden kendisi, tecrübeleriyle bilgisiyle hepimizi aydınlattı. Daha çok şey öğrenmemiz lazım çok yol kat etmemiz lazım cidden bir şeyler yapabilmek için.

Bahsettiğim insanlar ve daha bahsetmediklerim.. Hepsini iyi ki tanımışım.

Gel gelelim asıl bahsetmek istediğim konu var. Bu bahsettiğim ve daha bahsedemediğim insanlar aşağı yukarı 25 yaşındalar. Dönüp baktığımda o kadar gururlanıyorum ve o kadar mutlu oluyorum ki. Bu yaşta olup gerekli olgunluğa erişememiş insanlarla doluyken etrafımız, birçok şeyin bilincinde olup sorumluluklarının getirdiği şeylerin üstesinden fazlasıyla geliyorlar o tanıdığım insanlar. Oturduğumuz yerden klavye kahramanlığı yapmaktansa orada harıl harıl çalışıyorlar. Söz konusu vatan millet ya hani herkesin savunduğu ama bir şeyler yapmak için yerinde saydığı.. Okuyorlar, araştırıyorlar, uğraşıyorlar. Biliyoruz hep birlikte bu eylemleri gerçekleştirdiğimizde bazı şeylerin değişeceğini. Ama ne yapıyoruz? Okumuyoruz. Araştırmıyoruz. Uğraşmıyoruz. İşimize geleni, kolay olanı yapıyoruz geçiyoruz. Ama ümidim var, değişeceğimize dair.

Bu staj benim için bir dönem noktasıydı. Okul tamamen bitti ve ben bilinçli bir şekilde ikinci stajımı sona bıraktım. Klasik düşünceler, belki orada kalırım, belki orası başka bir yere vesile olur felan filan… Bundan sonraki süreç o kadar karışık ki. Her an bir şeyler olabilir ama olmayabilir de. Bundan sonrası için Sagopa’nın sözleriyle devam ediyorum..

Şimdilik kendime verdiğim sözleri tutuyorum sıkı sıkı, peki ya sonra?Şimdilik başıboşum ama kaybolmuş değilim de, peki ya sonra?
Koydum omzuma yüklerimi ve yağmur arttırdı şiddetini
Yürüdüm…
Yürüdüm…
Çizgili yollara düştüm
Düşlediğim düşten düştüm
Düşürüldüm, kalktım yine yürüdüm
Hayat arabamı sürdüm
Kendimi kaç parçaya böldüğümü gördüm
O ara düşündüm
Düşündükçe yine üşüdüm
Üzerime umudumu örttüm
Yağmurun üzerine yürüdüm, söndüm bir mum gibi, öldüm
Kendimi uçurumlara sürdüğümü gördüm
Koydum omzuma yüklerimi ve yağmur arttırdı şiddetini
Nasıl anlatsam anlarlar?
Bilemedim kaç yolu var, ama var!
Ben ha gayret çabalasam da anlatmaya, oldu olanlar
Nasıl anlatsam anlarlar?
Bilemedim kaç yolu var, ama var!
Ben ha gayret çabalasam da anlatmaya, oldu olanlar.

Hayat enerjinizi biran kaybetmeden, sağlıkla ve huzurla…

2 thoughts on “STAJ-2 / Havelsan Teknoloji Radar

  1. Merhaba bir şey sormak istiyorum. Staj için mail mi attınız yoksa HTR’nin staj için başvuru dönemi var mı ?

    1. Staj döneminde mail atmıştım, sitesinde yer alan kariyer sekmesini takip etmenizi tavsiye ederim:)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

search previous next tag category expand menu location phone mail time cart zoom edit close