Herkese merhabalar. Gerek meslektaşlarım ile konuşurken gerek başka meslek dallarından arkadaşlarımla muhabbet ederken LinkedIn dediğimde bir üç beş saniye duraklamanın ardından sohbetimize devam ediyoruz. Kimimiz hiç kullanmıyor, kullanmamayı tercih ediyor, kimimiz ise varlığından bir haber. Hazır tatil iken, evimizde izole olmuş haberleri takip ediyorken biraz da kendimiz için bir şeyler yapıp boş vaktimizi değerlendirebiliriz diye düşündüm.
LinkedIn için aslına bakarsanız iş dünyasının Facebook versiyonu diyebiliriz. Teknisyenden Avukata, Doktordan Mühendise, Hemşireden Öğretmene birçok meslek grubunu aynı çatı altında toplayan bu sosyal mecra, kendi mesleğinizin teknolojiyle birlikte nasıl ilerlediğini, neler yapıldığını görme fırsatı sunarken kendinizi geliştirebilmek adına güncel etkinlikleri, olayları da takip etme şansı veriyor.
Eğitim, deneyim geçmişinizin yer aldığı bir profiliniz var, bağlantılarınız var, ana sayfa akışında bağlantılarınızın paylaşmış olduğu veya beğenmiş olduğu gönderiler var. Önemli olan şu ki, sizi en iyi sunan bir profili ve size uygun bir bağlantı ağı oluşturmak.
Yaklaşık olarak beş yıldır kullandığım bu platform için kendi deneyimlediğim birkaç şeyi elimden geldiğince anlatmak istiyorum.
Örneğin birisi eklediğinde ilk dikkat ettiğim şey, mesleği, eğitimi, ve tabi bir de profil fotoğrafı. Bu kişiye onay verdiğimde onun paylaştığı veya beğendiği gönderiler ana sayfa akışıma düşeceği için bana faydalı olup olmayacağını tartarak çoğunlukla kendi meslek grubumu veya meslek grubuma yakın bağlantıları onaylıyorum, ekliyorum diyebiliriz. Profil fotoğrafı konusunda ise ilk izlenim çok önemlidir. İlk izlenim oluşturabilmek için ikinci bir şansınız yoktur. Prezentabl bir görüntü, düzgün bir poz karşı tarafta iyi bir intiba oluşturacaktır. O yüzden saçma sapan fotoğrafları koymak yerine normal, şık, sade fotoğrafları tercih etmeniz sizin faydanıza olacaktır.



Birisi beni ekledi, üzerine bir kez tıkladığımda profil kartını görüntülemiş oluyorum. Kişi hakkında özet bilgilerin yer aldığı bu ekranda hiçbir sıkıntı yok. Karşı tarafa herhangi bir bilgi gitmiyor. Lakin direk profile girdiğimde veya herhangi bir kişinin tüm bilgilerini görmek istediğimde karşı tarafa direk bir bildirim gidiyor. “Gamze Arslan profilinizi görüntüledi.” Buna dikkat etmenizi tavsiye ederim. Diyelim ki ben bildiri gitmesini istemiyorum diyorsanız ayarlardan profil görüntüleme seçeneklerine tıklayıp düzenleme yapabilirsiniz. Ama bu konunun da şöyle bir durumu var. Özel moda geçerseniz, siz herkesi görüntüleyebilirsiniz, bu durumda karşı tarafa bu sefer de özel modda biri sizi görüntüledi olarak bilgi gider. Ve siz görünmüyorsanız, sizi görüntüleyen kişileri de göremeyeceğinizi unutmayın.



Bu durum üzerinde bu kadar çok durmamın sebebi, herhangi bir firmaya başvuru yaptığınız zaman o firmada çalışan kişiler tarafından bakılacağınız durumu. Genelde firmaların İnsan Kaynakları Uzmanları veya başvuru yaptığınız pozisyonun birimindeki yöneticiler özel mod kullanarak sizin hakkınızda daha fazla bilgiye erişiyorlar. Başıma geldi, tecrübeyle sabitlendi.
Bir diğer mevzu ise artık çoğu firmaların kariyer.net yerine LinkedIn’i iş ilanı için kullanması. Firmaların sayfalarını takip edip veya LinkedIn’in iş ilanı sekmesini kullanarak iş ilanlarını görüp, direkt oradan başvuru yapabilirsiniz.

LinkedIn’in size sunduğu fırsatlardan biri de 1 aylık ücretsiz Premium üyelik paketi. Bu paket sayesinde sizi özel modda görüntüleyen insanları direk isimlerini görebilme fırsatı sağlıyor. Bir aylık süreçten sonra aylık veya senelik abone olup kullanmaya devam ediyorsunuz. O kadar para vermeye gerek var mı? Yok. İsteyen girsin baksın, çıksın.
Yeniden üzerinde durmak istediğim bir konu var. Bağlantı ağınızı nasıl oluşturursanız ona göre fırsatlar size gelecektir. Benim beğendiğim bir iş ilanı başka bir arkadaşımın ana sayfasına veya bir bağlantımın iş arayışında olduğunu anlatan özgeçmişini paylaştığı bir gönderi, benim bağlantılarımın arasında olan A firmasında çalışan bir yöneticinin veya insan kaynakları uzmanının ana sayfasına düşebilir. Ona göre hareket edip size fayda sağlayacak bir bağlantı ağı oluşturmanızı şiddetle tavsiye ederim.
Şimdi oralardan bazı sesleri duyar gibiyim. “Ya ben daha yolun başındayım. Staj yapmadım, bir şey yapmadım. Şimdiden bu hesabı açmama gerek yok.” Aç gir bak, nereleri nasıl doldurman gerektiğini gör, ona göre bir kariyer çizgisi belirle. İş ilanı fırsatı değil belki de bir staj ilanını orada göreceksin. Tüm fırsatları değerlendirmek senin elinde.
Mezun olmuş ama hala bu hesabı açmayan arkadaşlarım da var. Veya bilinçsizce açıp bir kenara koyan. Yani sana iş bulma garantisi vermiyor tabi ki de. Ama birçok şeyi yakından takip etme fırsatı veriyor. Ve iş dünyasına staj sayesinde veya direk çalışan olarak girdikten sonra, “Gamze Arslan diye bir kız varmış. Dur instagramdan bir bakayım.” Demiyorlar. “Gamze Arslan diye bir kız varmış. LinkedIn hesabına bir bakalım.” Diyorlar.
Durum bundan ibaret sevgili okuyucularım. Instagram’a hangi hikâyeyi nasıl atsam, şu gönderiye hangi efekti koysam diye düşünmek yerine bir saatinizi ayırıp LinkedIn sosyal mecrasını da keşfedebilirsiniz.
Hayat enerjinizi bir an kaybetmeden sağlıkla ve huzurla..


