Müziğe baktığınızda İskoç esintilerini hissediyor olsanız da sizlere aslında kökeni Slav toplumuna dayanan ve sonrasında Türkler tarafından kutlanan bir bayramı resmediyor olacağım .
Nardugan Bayramı.
Sosyal medyanın oldukça hayatımızın merkezinde olduğunu düşünürsek sizler de muhakkak rast gelmişsinizdir diye düşünüyorum.
İslamiyet öncesinde kutlandığı düşünülen bu bayram için iki farklı yaklaşım söz konusu. Birincisi, kış mevsimine geçişi simgelerken diğeri ise gecenin gündüzü yenmesiyle bağdaştırılmış durumda. Dışarıdaki havaya baktığımda ve geçtiğimiz günlerle kıyasladığımızda düşünüyorum da, kış cidden iki gündür geldiğini de hissettiriyor. 😁
Yapraklar döküldü, çiçekler soldu, çeşit çeşit meyveler sebzeler yerini kışın daha kısıtlı çeşide sahip sebzelerine meyvelerine bıraktı. Canlılığın temsili doğa ana elini eteğini üzerimizden çekercesine kendi kabuğuna çekildi. Kendi kabuğuna çekilmesiyle birlikte toprak baharın gelişini beklercesine, bahara hazırlık yaparcasına cemrenin düşmesini beklemeye başladı. Zamanında kış gündönümüne ithafen kutlanan bu bayramla nitelendirilen birçok imge mevcut.
– Narın kapının eşiğinde kırılması eve bolluk bereket getireceğine,
– O gece kırılan narın ev halkınca yenmesi durumunda eve hastalığın ugramayacağına,
– Narı ikram ettiğin kişilerle aranda kırgınlık kalmayacağına inanılırmış.
Düşünüyorum da belki de kışın dallardan, topraktan aldığımız şeyler daha az olduğu için belki de bu inanışa sahip oldular insanlar.
Bunun yanında senenin en uzun gecesini yaşayacağımız 21 Aralık gecesi için de şöyle bir inanış mevcut. Türklerin tek tanrılı dinlere geçmeden önceki inançlarına göre yeryüzünün tam ortasında bir akçam ağacı bulunuyordu. Hayat ağacı olarak da kabul edilen bu imgeye eski tip halılarda bu ağaç motiflerine de fazlasıyla yer vermişler. Uzun gecelerin artık son bulduğu, gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı bu gece itibariyle bu günü anlamlandırarak bu ağaç altında kutlamaya başlıyorlar. Ağacın altında dualar ediliyor, dilekler dileniyor dallara asılıyor, güzel giysiler giyiliyor, ve ömrümüz uzasın uğur bizimle olsun diye de yakınlarıyla birlikte yemekler yeniliyormuş. Kısacası Nar:Güneş Tugan:Doğan, birleşimiyle güneşin doğuşunu, aydınlığı, baharın gelişini dört gözle beklercesine çalgılı çengili bugünü kutlarlarmış.
Kimisine göre batıl inanç gibi düşünülse de bu özel günleri ben çok seviyorum. Bir araya gelişi, tüm iyi dileklerin dillendiği bir durum haline geliyor. Narı kırmadan önce paylaştığım fotoğraf üzerine belki de çok sık konuşmadığım hatta belki de görüşmediğim insanlarla etkileşime girdim. Bu tarz olayların birleştirici büyüsüne inanıyorum ve çok seviyorum. Tüm yıl, sağlık, mutluluk, huzur iyilik hep bizimle olsun.
Bir nefeslik vaktinizi ayırıp okuduğunuz için teşekkür eder, tüm pozitif enerjimin sizlerle olmasını dilerim. 💃🎉
Hayat enerjinizi kaybetmeden
Sağlıkla ve huzurla