Bu yazıyı okurken BLIND GUARDIAN – The Bard’s Song şarkısını dinlemeniz tavsiye edilir.
Hazır okullar yeni açılmışken hedeflerimiz doğrultusunda yaşadığımız olayları heyecanımızın doruğunda karşılıyoruz. Alınan kararlarla birlikte ders çalışacağım, gezeceğim, spor yapacağım, kitap okuyacağım, gitmediğim yerlere gideceğim derken plan yapıp duruyoruz. Bu aktivitelerin kaç tanesi hayata geçiyor bilemeyeceğim lakin gelin birlikte olaya bir de benim yaşadığım bir anıyla birlikte yeniden bakalım.
Üniversite birinci sınıfı bitirmiş, yaz tatilinin keyfini evde ailemle çıkarıyordum. Babam gerek günümüz gündüz kuşağı olsun, gerek akşam saatlerinde dönen diziler, programlar olsun – Tv8 kanalındakiler hariç- pek hoşnut olmamakla birlikte mecburiyetten eninde sonunda kendini yapacak bir şey bulamayınca TV karşısında buluyordu ve biz de onunla aynı kaderi paylaşıyorduk. Neyse, yine öyle günlerden bir gün, üniversite tercih dönemi olduğundan kanalların çoğunda kamu spotu tarzında programlar dönüyorken TRT-Okul kanalında belki de hayatımın mihenk taşlarından biri olacak konuya değinen bir programa rastladım. Bir anda ilgimi çekti ve anında elimde telefonum, duyduğum şeyleri not almak üzere pür dikkat televizyona odaklanmıştım. Program ismini net olarak hatırlamıyorum. Televizyon programı bir sunucu ve üç katılımcıdan oluşuyordu. Sunucu kişisel gelişim konusunda bir hayli yol kat etmiş olmalı ki katılımcılara ve konuya oldukça hâkimdi. Konu hayat skalası idi. Hayatımızı bir tekerleğe benzetmemizi istedi ve bu tekerleği Aşk, Kariyer, Aile, Arkadaşlar, Kişisel gelişim, Eğlence, Sağlık, Para başlıkları ile birlikte 8 parçaya ayırmamız için bilgilendirme yaptı. Her bir parçayı hayatımızdaki yerine göre 1’den 10’a kadar numaralandırarak hayat tekerleğimizi bizden oluşturmamızı bekledi.
Şimdi sizden de aynı şeyi yapmanızı istiyorum ve kendi hayat tekerleğimi sizlerle paylaşırken kendinizinkini kendinizin yorumlamanızı bekliyorum.
Şekilde görüldüğü üzere sağlıklı bir şekilde hareket edebilen bir tekerlek elde edemedim. Ufak bir engelde düşebilir, tökezleyip olur olmadık yerlerde soluğu alabilirim. Bunun neticesinde bu hayat tekerleği uygulamasını gördüğümden itibaren hayatımda bazı şeyleri yoluna koymaya başladım. Neyi nasıl yapabilirim, hayatımdaki o temel taşları nasıl dizebilirim, dengeyi nasıl sağlayabilirim diye birçok soruyu aklımda sıralarken kısmen başarılı oldum ama hala çok eksiğim, kat etmem gereken çok yol var, yaşanacak görülecek çok şey.
Az önce bahsettiğim şeylerden yola çıkarsak denge kısmı çok önemli. Her şeyin dengesini bilmek gerekir. İlk etapta her şeyin 10 üzerinden 10 olmasına gerek yok. Çok para kazanmamıza gerek, ben o parayı ağzımın tadıyla, sağlıklı ve bir o kadar da eğlenceli bir şekilde harcayamadıktan sonra.. Aşkımı doruklarda yaşamama gerek yok, ailem yanımda olmadıktan, mutluluğumu paylaşacak yanımda dostlarım olmadıktan sonra.. Hunharca eğlenmeme gerek yok, kendime bir şey katmadıktan, bugünümün dünümden bir farkı olmadıktan sonra.. Gözümüzün çok yükseklerde olmasına gerek yok, sağlığımız yerinde olmadıktan sonra neyleyim ben makamı, aileme vakit ayıramadıktan sonra neyleyim mevkiimi..
Hayat enerjinizi biran kaybetmeden, sağlıkla ve huzurla…