Ben, Whistledown

Bu yazı okunurken El Velo se Cayó – Flor de Lava dinlenmesi tavsiye edilmektedir.

Bu yazıyı yazmama sebep olan ilham perilerim geldiğinde, bir geceydi, bir dizinin son sahnesine denk geldi, ve bir uzun yol yolculuğuydu diyebiliriz.

Yılbaşı tatillerimin vazgeçilmez filmi, çoğumuzun çocukluk anıları, büyüsek bile izlemekten asla kopamadığımız o efsanevi seri, Harry Potter. Geçtiğimiz günlerde Harry Potter film müzikleri senfonisine gitmiştik. Muazzam derecede etkileyici geçen etkinlik süresince beni bu yazıya iten bir an yaşandı, Dumbledore ile ilgili bir sahne geldiğinde herkes bir anda telefonundan flashları açarak görsel bir şovun oluşmasını sağladılar. Aşırı duygulandım diyebiliriz. İlgili etkinliğin biletini aylar öncesinden satışa çıkarmışlardı ve anında da bitmişti. O kadar insan, salonu hınca hınç doldurmuşken, hissettiğim şeyler, aynı zevk, huzur, his, hobi, hayale sahip 4000 adet farklı insanın birbirini tanımadan bilmeden aynı safları paylaşarak o gün bir araya gelmişti. Ve benim bu zevkim hobim sayesinde de bir yakın arkadaşımla o ortamda bulunma şerefine nail oldum.
Sonrasında üniversiteden çok kıymetli bir arkadaşımın da içinde olduğu, bir dans gösterisine katıldım. Bu dans gösterisi için arkadaşım davet etmişti ve kendi arkadaşlarımı da getirebileceğimi söylemişti. Buna istinaden etrafımda görmekten mutluluk duyduğum tüm arkadaşlarımı toplayıp oraya gittim(gelemeyenler oldu ama olsun:( ) . Dans gösterisi muazzamdı. Aşırı eğlenceli, cidden buram buram Anadolu’yu hissettiğiniz bir etkinlik oldu ve adeta görsel şölen sundular. Aynı anda yükseldiğimiz, duygulandığımız, mutlu olduğumuz o muazzam etkinlik gece sonunda alkışlarımızla birleşti ve son buldu. 5 farklı arkadaşım aynı ortamda buluşup, kelebek etkisiyle hep birlikte büyülendik.
Başka bir gün ise dans gösterisine gittik. Anadolu Ateşi. Yine benzer duygular içinde etrafımı izler durdum. Bu sefer üç farklı arkadaşım eşlik etti. Yine aynı duygu hisler içinde heyecan dorukta gece içinde kendimizi bulduk. Kelebek etkisi ile etrafımı, arkadaşlarımı insanları izledim. Herkes neşeli, mutlu huzurlu görünüyordu. Gülen pırıl pırıl yüzler..
Ertesi gün ise bachata kursum vardı. Orada da dans gecesi tadında o günün dersini tamamlayıp grup dansı yaptık, öğrendik. Hep birlikte, tanımadığım ama ortak zevk ve hobiler doğrultusunda tanıdığım o muazzam insanlarla aşırı eğlendim. Gecenin sonunda sandalyeye bir köşeye oturduğumda, düşündüm, etkilendim ve baktığımda kelebek etkisi sayesinde yine gülen pırıl pırıl yüzler ile bir aradaydım.

Kurs çıkışı, metroya giderken kurstan bir arkadaşımla yürümeye başladık. Metroya üç dört farklı opsiyonla gidebiliyorsunuz. O en kestirme yolu kullanıyormuş. Ben ise uzun olan, çiçekçilerinden olduğu sokağı kullanırım hep. İçim açılsın, kokularıyla mest olayım, ve yüzümde sebepsizce tebessüm oluşsun diye. İlk ikimiz de bocaladık, sonrasında o bana ayak uydurdu ve eşlik etti. Kelebek etkisi, güzel gecemize daha da güzellik katarak, umulmadık vedalar ile ayrıldık sonrasında, yüzümüzde tebessüm içinde :).
Sonrasında şunu farkettim. İnsan istedikten sonra etrafının güzelleşmeme ihtimali yok. Tüm değişim, tüm istek, hayal, adına ne derseniz, bizde başlıyor ve etrafınıza, hayatınızdaki insanlarla adeta kelebek etkisi yaratarak mutluluğu da sevinci neşeyi de, hatta ve hatta hobilerinizi de evrenselleştiriyorsunuz.

Bir gece hissettim, mutluluğu, zevki, anı yaşamayı.
Bir gece hissettim, kendimi, benliğimi, değerimi, kendime dair her şeyi. Gittiğin ortamı neşelendirmek, yükseltmek benim elimdeydi. Kişilerden bağımsız, istediğim hayatın kurallarını hep kendim yazıyordum, ve o gücü kendimde hissediyordum. Kendi hayatımın Whistledown’u olduğumu farkettim, istediği hayatı kişilere, olaylara bağlamadan kendindeki güçle birlikte elde eden Mis. Penelope Featherington, pardon Penelope Bridgerton pardon pardon, Leydi Whistledown gibi. 🙂
Lakin içiniz rahat olsun, kimseyi ifşa etmeden tüm notlarımı kenarda biriktiriyor ve sadece ileride kendime arşiv oluşturuyor olacağım, yaşadıklarımı, yaşadıklarımızı:)

Hayat enerjinizi biran kaybetmeden, sağlıkla ve huzurla..