Sosyal medyada gezinirken bir çok caps veya alıntıyla karşılaşıyoruz. Bu yazımın üzerinde uzun zamandır da vakit harcıyorum. Çoğu arkadaşımın da fikrini alıyorum ama yayınlamak için, harekete tam anlamıyla geçmek için sanırım bu sözü görmem gerekiyordu sosyal medyada gezinirken.
“Gönlümü nasıl köle ettin bunca kusura?”
William Shakespeare
Bizim aslında Asya ile İlyas’ın arasında geçen aşk hikayesini dramatize etmiş film olarak bildiğimiz bu kült yapıt, Cengiz Aytmatov’un 1970 yılında çıkan Kırmızı Eşarp kitabı ile hayata kazandırılmıştır. Daha sonrasında 1977 yılında yayınlanan film ile başrollerini paylaşan Türkan Şoray ve Kadir İnanır sayesinde olay örgüsünün etkisi uzun yıllar sürmüştür. Günümüzde dahi ilişkilerin temelinde var olan sorunsalların resmedilmesine katkı sağlamakta büyük bir payı olmuştur. İnsanlar ikiye ayrılır. Aşk için her şeyi yapabilecek, mantığı doğrultusunda kendi çizgisinden asla şaşmayacak.
Arkadaşlarımla otururken bu tarz konuları( Özellikle bu filmi, Çok yakın arkadaşlarım bilirler, bu filme olan sempatimi, ajandasını hediye etmişlikleri bile var. 😅) açıp tartışmayı, düşündürmeyi ve ortaya çıkan yorumlar ile düşünmeyi çok seven bir insanım.100 kişiye sorduk, en popüler cevaplar aşağıdaki gibidir demeyi çok isterdim lakin belki sorduğum kişi sayısı 25 olmuştur 😅 .
İlyas mı Cemşit mi sorusunu yönelttiğimde arkadaşlarım genelde bir durup düşünürler, kal gelme ibaresi vardır ya, hıh işte aynısı oluyor. Bu soru nerden çıktı diye tepki verirlerken genelde bu konu üzerine düşünmüş olmak onlara da keyif veriyor. En azından benim gözlemlediğim bu 😅 .
İlyas mı Cemşit mi sorusu aslında üstü kapalı bir şekilde sen aşkı mı tercih edersin, mantığı mı? Sen aşk insanı mısın yoksa mantık insanı mı? Bu soruların kısaltılmış hali gibi geliyor bana, direkt soruyorum ondan dolayı İlyas mı Cemşit mi diye.Oranlara baktığımda Cemşitçiler daha fazla 😅 .
%80 oranında Cemşit diyen ağırlıkta. Kimisi tek düze cevap verdi, kimisi yorumlarını katarak benim bu yazıma eşlik etmiş oldu. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
– Cemşit
– İlyas
– Beni bırakıp giden bir daha bırakıp gitmez mi?
– Beni başkasına tercih eden bir daha başkasına tercih etmez mi?
– Gerçekten seven bırakıp gider mi?
– Kimse ikinci şansı haketmez. Çünkü kimse birinci şansın kıymetini bilmiyor.
– İkinci bir şansı her insan hakedebilir.
– Sen şimdi Cemşit’i seçince, Cemşit’e haksızlık olmayacak mı? O hikayenin İlyas’ı olmuş olmayacak mısın? Kalbin deli gibi İlyas için atıyorken nasıl Cemşid’i seçersin?
Velhasıl arkadaşlar, Cemşit kalbi deli gibi atan Asya’yı görmesine bilmesine rağmen sevgisinin yüce gönüllülüğüne bakıp ailesine sahip çıktı mı? Çıktı. İlyas’ın kendi içinde Asya aşkı mağlup gelip sarışın kadını bırakıp geri döndü mü? Döndü. Şimdi demem o ki, insan sevince her şeyi yapıyor, gözü de bir şey görmüyor. Ben olsam ne yapardım inanın bilmiyorum ama bu gaddarlığımla Cemşid’i seçerdim sanırım 😅 .
Günlerdir aklımdan çıkmayan şu sözlerle noktayı koymak istiyorum. Ey Shakespeare, sen ne yaşadın da böyle cümleler eder oldun 😅 ?
Cemşit için, İlyas için ..
“Gönlümü nasıl köle ettin bunca kusura?”
William Shakespeare
Hayat enerjinizi biran kaybetmeden, sağlıkla ve huzurla..